Asetil kolinin depresiflere benzer olarak rem latensini kısalttığını biliyoruz, hatta bu nedenle kolinomimetiklerin depresyon modeli yaratmakta kullanıldığı da görülmüştür; şizofren hastalar çok fazla sigara içtiklerine göre acaba onların rem latensi kısalıp rem süre ve sayıları artıyor mu?
Beynin elektriksel olarak zemin aktivitesi, istirahat halinde dünya'dan alınan duyumlara karşılık gelen bir elektriksel aktivite olabilir mi?
Bilindiği gibi şizofrenler "prepulse inhibition" yapamıyorlar, bu demektir ki bu insanlar etrafta olup bitenlerle ilgili hiçbir seçim yapamadan yaşıyorlar, iflas bundan oluyor, acaba onların beyninde gaba gibi bir engelleyici mi eksik bulunuyor?
Bipolar bozukluğuk diatezinde yıllar yılı biriken bir uykusuzluk vardır. Hastalar yıllar boyunca kısa uyurlar ve sonunda biriken uykusuzluk bir eşiği aşarak mani "patlatır".
Bipolar depresif hastalar aslına bakarsanız manik kognisyon taşırlar, sadece bunu uygulamaya sokacak enerjiden yoksundurlar, yakınma bundandır.
Bir insan kendine karşı bir başkalaşım gerçekleştirdiği an benliğini kurar, kendinin içinde kaldığı durumda benlik geliştirecek bir ayrışmadan söz edemeyiz. Nöronların bir üst organizasyona ihtiyaç duyması için bir alt organizasyonu iyi biçimde tamamlamaları gerekir. Sinir hücreleri, nükleuslar, pleksuslar, bölgesel organizayonlar, loblar, hemisferler ve nihayet beyin kendi iç organizasyonunu iyi biçimde tamamlar ve sonrasında benliğe gereksinim duyar. İnsanın benliğini kurması ve "ben" demesi çok iyidir, çünkü ancak bu durumda tabiatın zorlamalarından kurtulmuş olur.
Davranış beyni değiştirir, psikoterapi dahil.
Dilin ilk sembolik temellerinin manik bir hasta tarafından atılmış olması ciddi bir olasılıktır.
Dirençli depresif hastalarda sanıldığının aksine aynı gruptan özellikle de trisiklik antidepresiflerin kendi içindeki kombinasyonu önemli derecede yarar sağlar.
Epileptik psikoz olgularında, epileptik ataklar geciktiği zaman psikotik ataklar şiddetlenir, bu olgularda etkili tedavi yöntemi ekt olabilir.
Erişkin tip otistikleri şizofren hastalardan ayıran önemli özellik birincilerin hemen daima hedonik bir doyum yaşadıkları kompulsif ritüellere sahip olmalarıdır.
Hastalıkların birikme etkisi olduğunu biliyoruz, birkaç defa depresyon atağı geçirenlerin sonunda daha şiddetli ve daha uzun ataklar geçirmeye başlayacağı aşikardır; düşüncem bu birikimi almış babaların oğullarına.
Hayvanat bahçesindeki yılandan korkmayız, frontal korteks korkmaya gerek yok diye amigdali uyarır çünkü, bilişsel davranışçı terapide de prefrontal korteks amigdal üzerinde baskı kurmayı öğrenir.
İnferiöritesi yüksek hastalardaki öfke nöbetlerini en iyi uyku kontrol eder.
Kızlarına da bu yapıyı depresyona aşırı yatkınlık biçimde aktardıkları yönündedir.
Klinikte yalnızca duygudurum bozukluklarında değil, neredeyse bütün bozukluklarda düşük dozda da olsa bir anti epileptik eklemek tedaviye ek katkı yapıyor, acaba psikiyatrik bozuklukların hemen tamamı bir elektriksel dezorganizasyonla beraber mi ilerliyor.
Narsisistler depresyon yaşama potansiyeline sahip değildirler, o yüzden depresyon yaratacak kayıpları olduğunda depresyonu atlayarak doğrudan psikoza geçerler.
Nörolojik belirtiler veren paraneoplastik sendromlar gibi, psikiyatrik belirtiler veren ve beyni antikorlar aracılığıyla etkileyen paraenfeksiyöz sendromlar olabilir mi? örneğin pandas bunlardan biriyse benzeri başka tablolar olamaz mı?
Nöropil sayısını en erken arttırıp, en erken azaltan bölge işitme merkezidir, duyma o yüzden insan için herşeydir.
Obsesif kompulsif bozuklukta yapıp yıkmak ve yeniden kurmak(undoing) bu kişilerin işleyen belleklerinin(working memory) zayıf kapasiteli olmasından kaynaklanabilir, düşük kapasiteyle işlem yapmanın etkili yolu, her aşamada gözden geçirerek ilerlemektir.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.