Asıl yabancı gezegen dünyamızdır.
Belki tüm ışıklar yanıyor olabilir ancak yeni bir karanlık çağ bize gölgesini yansıtıyor ve bizler de, yeraltına doğru en iyi rehberler olarak, sürrealistlere çeviriyoruz yüzümüzü.
Bilimkurgu uzayda değil insanın kendi içindedir, gelecekte değil bugünde aranmalıdır.
Bilimkurgunun bir yan dal olmaktan çok 20. Yüzyılın esas edebi geleneği olduğuna inanıyorum.
Bize alışverişten başka yapacak bir şey kalmıyor, bir de spor. İnanıyorum ki gün gelecek ve bizler birer boş zaman diktatörlüğünün içinde olacağız.
Burjuva hayat tarzı bu gezegenin hayal gücünü öldürüyor.
Çocukken, yeryüzünde yaşanabilecek en gerçeküstü ortamda bulundum: savaş. Bir sokağa girdiğinizde, sokağın yarısı harabe, bir evin tepesine çıkmış bir araba mesela. Savaş tamamen gerçeküstü sürprizlerle doludur.
Gelecek ruhumuzun varoşlarına uyarak büyük bir boşluktan ibaret olacak….
Gelecek sıkıcı olacak. Gezegenin varoşlaşması devam edecek, ve bunu ruhun varoşlaşması takip edecektir.
Herşey çok temiz ve parlak ama aynı zamanda saçma sapan bir şekilde tehdit edici.
Herşeyi hoşgörebiliriz, ancak biliyoruz ki liberal değerler, bizi sadece pasifleştirmek için tasarlanmıştır.
İnsan vücüdunun ağrıkesici kapasitesi neredeyse sınırsızdır.
Kendimi hep bir tür ahlakçı olarak gördüm, yolun kenarında elinde bir uyarı kartonuyla dikilen bir adam: “dikkat edin! tehlikeli virajlar! yavaşlayın!”.
Marksizmin sorunu, fakirler için sosyal bir düşünce olması. Oysa bizim zenginler için sosyal bir düşünceye ihtiyacımız var.
Özgürlüğün barkod numarası yoktur.
Sekse düşkünüzdür ancak seksüel hayalgücünden korkup büyük tabularla korumak zorunda hissederiz. Eşitliğe inanır, alt sınıflardan nefret ederiz. Bedenimizden ve daha da önemlisi ölümden korkarız. Unutulup gitmenin birkaç adım uzağındayız ancak garip bir şekilde, ölümsüz olmayı ümit ediyoruz.
Turizm büyük bir uyuşturucu. Devasa bir güven numarası ve insanlara yaşamlarında ilginç bir şey olduğu gibi tehlikeli fikirler veriyor. Var oluş biçimlerindeki her yükseliş aynı havaalanlarına ve tatil köylerine, aynı hindistancevizi ve ananaslı içki saçmalıklarına taşıyor insanları. Turistler esmer tenlerine ve parlayan dişlerine bakarak gülümsüyor ve mutlu olduklarını sanıyorlar. Ama yanık tenleri onların aslında kim olduklarını gizliyor; kafaları amerikan çöplüğüyle dolu ücretli köleler. Seyahat xx. Yüzyılın bize bıraktığı son fantezi; bir yerlere gitmenin kendimizi yeniden yapılandırmamızı sağlayacağına dair bir yanılsama.
Yeni bir şeyler duymaya, görmeye aç ve bildiği şeylerden de umudunu kesmiş insanlar olarak, geçmişimizi ve geleceğimizi her gün talan etmekten başka çıkar yolumuz yok sanki… tıpkı bizden kendimizi, duygularımızı ve cinselliğimizi kolay pazarlanabilir ve cazibeli ambalajlar içinde her gün yeniden piyasaya sürmemizin beklenmesi gibi.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.