Deri değiştirmeyen yılan ölür. Düşünce değiştirmesine engel olunan kafalar da öyle.
Derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya calışır, kalabalıkta derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlasılmaz olmaya calışır. Kalabalık dibini göremediği herseyi derin sanır cünkü. !
Despotlar. , havanın ahlaklı olduğu bölgeleri severler.
Dilencileri yok etmek gerek, çünkü insan onlara verince de pişman oluyo, vermeyince de.
Dinler pençelerini gevşettiğinde sanat başını kaldırır.
Dionizik kelimesinin manası şudur: Birliğe itilim duygusu, kişiliğin, günlük olanın, toplumun ötesine, geçicilik uçurumunun ötesine uzanmak: Karanlık, daha dolu, daha değişken hallere doğru, ihtiraslı, acılı dolup taşma; hayatın topyekün karakteri olan, hep aynı kalan, aynı derecede güçlü, haz dolu olanın vecd ile onanması, hayatın en korkunç ve şüpheli niteliklerini kutsayıp iyi gören, neşe ve elemin, panteistce birlikte kabülü; çoğalmaya, verimliliğe, tekerrüre, ebedi istem; yaratmanın ve yoketmenin zorunlu birliği duygusu.
Doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki.
Doğaya her türden aykırılık, günahtır. En günahkar insan, rahiptir; o, doğaya aykırılığı öğretir. Rahibe gösterilecek olan, nedenler değildir, tımarhanedir.
Doğru olmak az kimsenin elinden gelir bu! elinden gelen, olmak istemez! ama bu, iyilerin, başkalarına göre, daha az elinden gelir! ah bu iyiler! insanlar doğruyu söylemezler hiçbir zaman; bu türlü iyi olmak, ruhun bir hastalığıdır.
Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Doğrunun kayıtsız şartsız dostuna iyi denilir. Ama saygınlığın insanına nesnelerin nurlandırıcısına da iyi denilir.
Dostun biri sana kötülük ederse, şöyle de: bana ettiğini sana bağışlıyorum; ama kendine ettiğini, onu nasıl bağışlarım?
Dostuna yatacak yer göster, ama dikkat et yatak sert olsun!
Durur ve dikkat kesilir: nedir yanıltan onu ? nedir kulaklarından hiç gitmeyen bu uğultu ? bir vakitler o zincirlere vurulmuş insanın iç dünyası. Şimdi hep zincir şakırtılarıyla dolu !
Durur ve dikkat kesilir: nedir yanıltan onu ? nedir kulaklarından hiç gitmeyen bu uğultu ? bir vakitler... O zincirlere vurulmuş insanın iç dünyası... Şimdi hep zincir şakırtılarıyla dolu !
Dünya bana bir Tanrı'nın buluşu ve rüyasıymış gibi görünüyor. Dünya canı sıkılmış bir Tanrı`nın gözleri önündeki boyalı buharlara benziyor. İyi ve Kötü, mutluluk ve acı ve sen ve ben, benim için bir yaratıcının gözlerinin önündeki boyalı buharlardır. Yaratıcı gözlerini kendi üstünden çekmek istiyordu ve dünyayı yarattı. Acı çeken birisi için gözlerini kendi acısından başka bir yere çevirebilmek baş döndürücü bir mutluluktur.
Dünya dediğiniz şeyi, önce siz yaratmalısınız; bizzat sizin aklınız, sizin imgeniz, sizin sevginizde şekil bulmalı o !
Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratmaz.
Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer, kendi kıçınızın üstüdür.
Düşünün ki varoluşun ebedi kum saati defalarca tersine , bir daha tersine çevrilip duruyor.Her seferinde siz de, ben de, içindeki her zerrede sürekli tersine çevriliyoruz... Zaman ezel; zaman sonsuza dek uzanıyorsa, olabilecek her şey, zaten daha önce olmuş değil midir? Şu anda geçen her şey daha önce de aynı şekilde geçmiş değil midir? Zamanın hep var olduğunu, sonsuza dek geriye uzandığını düşünün. Böyle sonsuz bir zamanda, dünyayı oluşturan bütün olayların yeniden bir araya gelişleri, sonsuz kereler kendilerini yinelemeleri demek olmuyor mu?
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.