... Ne tümden bilinçaltı fışkırması, ne de yalnızca bilinçli bir çabadır roman.
... Yorulmadım hiçbir zaman o yoksul sevgili gibi dağ başlarında karda kalmış, darda kalmış yolcular için yazmaktan.
“... Ben günlük tutmam ama not tutarım. Bir sürü gereci, ayrıntıyı: çağrışım, gözlem, dinleme, duyma yoluyle ufak ufak kağıtlara yazar biriktiririm. Biçim ararım... ”.
“... Dikkate ettiğim noktalar vardır. Adına kadar, kişi adı, yer adı, romanın adı; hepsi inceden inceye düşünülmüş olmalı derim. Hiçbir sorunn çözümünü raslantıya, gelişigüzelliğe bırakmak istemem... Bir romanım ötekine benzemesin isterim. O yüzden kılı kı.
“... Dünyada ve bizde gençlik adaletsizliğe baş kaldırmaktır. Onu “demokratik üniversite!” “halka dönük üniversite !” haykırışlarının altında yatan temel istek, bu yamuk, bu adaletsiz durumun değiştirilmesidir.
“1929 doğumlu olduğum doğru. Ay, gün bilinmiyordu. Anamla konuştuk. Köyde orak mevsimi. Tarlada sancılanıp eve gelmiş. Haziran ortasıdır... ”.
“almanya’ya göçmemin iki nedeni var; biri can güvenliğimin yok olması. İkinci, 1963’te amerika’dan dönerken bir hafta aralarında kaldığım işçilerimizin yaşamını daha yakından görme isteği... ”.
“bakın ben aklıma, gönlüme uygun bir tek sözcük yaptım, o da varsıl’dır. Bir arkadaşım vardı; kızı annesinden çay isteyeceği zaman “çaysadım!” derdi. Susadım demiyor muyuz; onun gibi. Tırpan’ı yazarken, "yoksul" karşıtına ille “zengin” mi diyeceğim, “vars.
“ben 1971 12 mart’ında iki kez gözaltına alındım ve tutuklandım. Yattım içerde. Yargılanmam dört buçuk yıl sürdü. Sonunda aklandım. Yattığım yanımda kar kaldı. 12 eylül 1980’de almanya’daki yazınsal incelemelerimi sürdürürken, şimdi marmaris’te resim boya.
“benim dilim sadece kitaplardan öğrenilmiş değildir. Evimizde, köyümüzde, türkçenin olduğu her yerde çocuklardan, kadınlardan, okumuş okumamış halkımızdan emdiğim türkçe’dir benim dilim. Halkımın göğüsleri bereketle dolu olduğu için, ben de onu eme eme bü.
“bir sanatçı olarak yazar, anlayabildiğime göre, günün her saatinde ve her yerde, dünyaya yazmak diye bir tutkuyla bakar. Sürekli bir uyanıklık içindedir.
“dikenlerin arasından gelmiş bir yazarım ben. Yüzyıllarca karanlıkta bırakılmış köylerin birinden, akçaköy’denim. Ailem yoksuldu. Kırk bayır kırk iki dönüm toprağımız vardı. Birkaç yerde anlattım, anam babam okuma yazma bilmiyordu. Köyümüze geçten geç açı.
“hareket noktam çoğunlukla ‘yaşam’dır. Yaşam’dan aldığım ‘deney’ ve etkilenim’leri, düşüncelerim ve inançlarımla emiştirerek yazmaya yönelirim. ”.
Yaşam, bilinçten bilinçaltına iner. Orada mayalanır, dinlenir, değişir. Etkisi derin, yankısı geniş toplumsal olayların 8-10 yıl geriden gelerek romanlaşması bu yüzdendir. Bilinçaltı birikiminin değişerek bir biçim bulması, bir sanatsal anlatım biçimine e.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.