Almanlar ve İspanyollar kendilerini izah ederken bir kulak verin; kulağınızda hep aynı nakaratı çınlatacaklardır: trajik, trajik... Uğradıkları musibetleri veya duraklamalarını size anlatma tarzları, uç verme biçimleridir bu... Balkanlar'a doğru dönün; yerli yersiz şunu işitirsiniz: kader, kader... Kökenlerine çok yakın olan halkların, etkisiz hüzünlerini kamufle etme yolu. Mağara adamlarının ketumiyeti...
Aşka, hırsa, topluma sırt çevirenlerden kendinizi sakınınız. Vazgeçmiş olmanın intikamını alacaklardır.
Batı boş yere geçmişe lâyık bir can çekişme biçimi arıyor.
Batı mı? Yarını olmayan bir mümkün.
Batı'yı seyreyleyin: bilgi, şerefsizlik ve uyuşuklukla dolup taşıyor. Haçlılar, şövalyeler, korsanlar meğer buna varmak içinmiş, bir görev yerine getirildiğinde kapılınan alıklığa... Roma, lejyonlarını geri çektiğinde, tarihten ve alacakaranlık derslerinden habersizdi. Bizim durumumuz hiç öyle değil. Tepemize ne karanlık bir Mesih inecek!
Beni ütopyaclıktan uzaklaştıran tarihe merakım oldu. Zira tarih ütopyanın panzehiridir.
Bin yıllık savaşlar Batı'yı sağlamlaştırdı; yüz yıllık "psikoloji" ise can havline kaptırdı.
Bir adım geri durduğumuzda, ormanı seyretmek için ağaçları bir kenara ittiğimizde, ağaçların değersizliğiyle karşı karşıya kalırız… Daha fazla geri geldiğimizde, ormanı tamamen önemsiz buluveririz… Aynısı bu ülke, yeryüzü, güneş sistemi ve galaksi içinde geçerlidir… Bu evren o denli geniştir ki, biz bir kum taneciğinden daha ufak kalırız… En büyük problemlerimiz bizle birlikte hiçliğe karışır… Biz basitçe, Tanrıların oyuncaklarıyız, yine de Tanrılar oyunlarına bizi layık görmüyorlar bile.
Bugünün her vatandaşının içinde müstakbel bir evsiz barksız yabancı yatmaktadır.
Bütün devrimler tiranlara karşı oldu ama hiçbiri tiranlığa karşı olmadı.
Bütün ideolojilerin faciası, çelişkiye izin vermemelerindedir. Tutarlı olmak için yalan söylenir.
Dalgınlıkla veya acemilikle, kim insanlığı ilerleyişi içinde birazcık durdurursa onun velinimeti olur.
En büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar.
Filozofların hemen hepsi sahici ıstırapları es geçmiştir.
Fransızlarla görüşe görüşe insan nazik bir şekilde mutsuz olmayı öğrenir.
Gerçek yurtsever, ülkesindeki insanların büyük çoğunluğunun ölmesini isteyendir.
Hakikaten yalnız varlık, insanlar tarafından terk edilmiş olan değil, insanlar arasında acı çekendir.
Halbuki gözlerin işlevi görmek değil ağlamaktır; gerçekten görmek için de gözlerimizi kapatmamız gerekir.
Hayat ölümden daha fazla korku uyandırıyor, asıl bilinmeyen hayatın ta kendisidir.
Hayatın içinde yer alan her şey, hem gerçek anlamda hem mecazi anlamda, dengesizdir.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.