Ana akım medya, yazılı görsel bütün şeyleriyle, bir öğrenilmiş cehaletle hükmünü icra ediyor. Cehalet olduğu su götürmez. Sadece bugün ülkenin gündeminde konuşulan şeylerin konuşulma biçimine baktığında, bu hükmü bir çocuk bile verebilir. Ama bu cehalet bu insanın anamnezinde, yani gerisinde, hikayesinde böyle bir cehaleti açıklamaya yetmiyor. Bu topraklar, hikmet adamlar toprağı. Dünyanın bütün önemli sözlerini söyleyenlerin hepsiyle hısım akrabayız. Bu topraklar aynı zamanda düşman icat etmeden hükümranlık sürülebilecek topraklar değil. Herkes birbirinin kuyusunu zehirliyor, herkes. Yani, kim bir su başındaysa, öbürünün suyunu zehirleme çabası içinde. Böyle idare edilebiliyor bu topraklar. Hani, hep sorun çözme kabiliyeti yok denir. Ben bunun bir yönetim biçimi olduğunu düşünürüm. Kabiliyetsizlikten değil, böyle yönetmeyi tercih etmelerinden kaynaklanan birşey olduğunu düşünürüm.
Ben hiç bir zaman "biz darbenin, 12 eylül'ün mağduruyuz" söylemine ısınamadım. Biz 12 eylül'ün hasmıyız. Biz onunla mücadele ettik, ona itiraz ettik, savaştık ama yenildik.
Benimle kucaklaşmadan güçlenemeyeceğini, ben özgür olmadan, özgür olamayacağını ne zaman anlayacaksın?
Bir insanın hayatını kırabilecek en önemli şey, muazzam bir haksızlığa uğramışlık duygusudur.
Bu topraklarda yıllarca kürt'ün ne dirisi ne de ölüsü rahat huzur yüzü görmedi.
Bu ülke insanı kendi mutluluğu için bugüne kadar aslında hiç birşey yapmamış. Yani, bu ülke ne kadar daha güzel ülke olabilir?
Bu ülkenin tarihi, hayal kırıklarının tarihidir.
Bugün kürtlerin dertleriyle uğraşmayana sosyalist denmez.
Cumhuriyet, ilan edildiği günün şartlarıyla, zorunluluklar ve imkanların buluştuğu noktanın adıdır.
Cumhuriyet, kurulduğu günden beri bu ülkede farklı her sese tahammülsüz bir yapılanmadır.
Cumhuriyetperver olmak bir erdem değil, bence bir tembelliktir çünkü "biz" kavramının içini kelepçeyle sıkmış, sıkmış son kertesine kadar.
Dünyadaki her yurttaşla, her yoksulla, her mazlumla bir aidiet ilişkisi kurabilecek kadar kendimi yonttum.
Eskiden yarı şaka bir sosyalizm tarifimiz vardı bizim. "sosyalizm, incir vakti incir yemektir" derdik, ama "incir vakti herkesin incir yemesi" derdik. Eskiden bu inciri çok önemserdim, vaktinin anlamını kavramazdım. Artık dünya bize bir şeyi vaktinde yemenin kıymetini de öğretti, herkesin yemesinin zorunluluğunu da. Bildiklerimizin, yanıldıklarımızdan daha fazla olduğu bir ülkeyi düşlüyorum. Bu hepimiz için, belki bütün bu çekilen sıkıntılara değecek bir yolun başlangıcı olacaktır. Başlangıcı bile kâfidir.
İdam cezası, 'intikam' üzerine inşa edildiği için hukuki değildir. İdam cezası, telafisi ve geriye dönüşü imkânsız sonuçlar doğurabileceği için insani değildir.
İnsan olmakla kazandıkları hakları, bu halk (kürtler) kullanamıyor.
Kamusal gücü elinde bulundurana yönelir, muhalif olan.
Kemalizm bir dar görüşlülük olarak yıllarca düşman icat etmeden bu ülkeyi yönetemeyeceğini, bir yönetme ve sorun çözme kabiliyetinin olmadığını gösterdi. Bu dar görûşlûlûk şimdi başka bir dar görûşlûlûkle yer değiştirdi.
Kürt meselesi bu ülkede salt kürt meselesi değildir. İçinde, bütün bu ülkedeki sömürüyü, tarihi sömürüyü, tarihi zulmü, ceberrut devleti, tekçi anlayışı, ötekileştirici yaklaşımı, gayrieşitlikçi zihniyeti, tümünün vücut bulmuş halidir.
Mevcut hükûmet, dönüşerek statükonun en önemli bileşeni ve temsilcisi durumuna geldi. Cumhuriyetin mirası, ak parti'de kristalize olmuştur bugün. Bütün refleksleri aynı. Bütün tahammülsüzlüğü aynı. Bütün mühendislik gayreti aynı. Kemalizmin en belirgin özelliği, bilip bilmediği her alana müdahil olma gayretkeşliğidir. Bu hükûmet de kimin kaç çocuk doğuracağından kürtaja, doğurup doğurmayacağına, mitingi nasıl kutlayacağından nerede kutlayacağına varana değin her şeye mudahil.
Sanat bir meseleyi görünür kılar, siyaset çözer.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.