Aşk,etinden topuğuna kadar işlemiş bir nasırdır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın yada canını acıta acıta söküp atacaksın. Fakat her iki yolda da tek bir gerçek olacak. Canın çok ama çok acıyacak.
Aşk,herşeydedir ama hiçbirşeyde görünmez.
Aşk; bilmektir ey sevgili! bir tek yârı bilmek, onu candan daha aziz bilmektir.... Ondan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu, dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.. Onun selamı ile gelen bela olsa eyvallah diyebilmektir.
Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır; ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.
Aşk'a yakalanan derman istemez. Aşk aman vermez, bir kere aşk'a yakalanan bir daha onun pençesinden kurtulamaz: ey aman bilmez aşk; senin elinden el aman, el aman!
Aşka yanmalı can dediğin... Ya canan olmalı; ya da canını almalı 'yar 'diyemezsin ki herkese; içindeki yaran olmalı... Herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmalı... !
Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil.. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Aşkının varlığında öyle yok oldum ki, o yokluk binlerce varlıktan daha hoştur.
Ay doğmuyorsa yüzüne güneş vurmuyorsa pencerene,kabahati; ne güneşte ne de ay da ara... Gözlerindeki perdeyi arala.
Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.
Ayna ile terazi, birisi incinecek yahut utanacak diye doğru söylemekten sakınır mı, susar mı? ayna ile terazi, öyle kadri yüce ve doğru mihenk yerleridir ki sen onlara iki yüz sene hizmet etsen sonra aynaya desen ki "ben sana bu kadar sene hizmet ettim, hatırım için beni çirkin gösterme" teraziye desen ki "yalvarırım sana, fazla tart, eksiğimi açığa vurma" onlar sana cevap verir de derler ki "zavallı, herkesi kendine güldürme, alemi kendine maskara etme" ayna ile terazi hile bilmezler, yalan söylemezler. Doğruluktan ayrılmayan ayna ile terazi derler ki "allah gerçeklerin bizim vasıtamızla tanınması, anlaşılabilmesi için kadrimizi yüceltti, bizi bu işte görevlendirdi. Bu doğruluğumuz olmasaydı, gerçeği olduğu gibi ortaya koymasaydık bizim ne değerimiz kalırdı? iyilerin güzellerin yüzlerini nasıl görür, nasıl gösterebilirdik?".
Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cam'a bakar, özünü görmek isteyen can'a bakar.
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.
Bağa, bahçeye, bahara söyle; güzellikleriyle övünmesinler. Benim baharım gelince; onlara güzelliği ben göstereceğim.
Bak bil ki domuzların önüne inciler serilmez mücevherden sarraflar anlar ancak,başkası bilmez ne fark eder ki kör insan için elmas da bir camda sana bakan bir kör ise,sakın kendini camdan sanma.
Bakın! toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda ça.
Bakmakla görmek, aşık olmakla sevmek arasındaki fark? diye sormuslar mevlana'ya. Cevaplamış; senin baktığına herkes bakıyor; ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? herkes aşık olabiliyor; ama herkes senin gibi sevebiliyor mu? aralarındaki tek fark se.
Bal yiyen arısından gocunmaz.. Gül koklayan dikeninden çekinmez.
Başarı bir seyahattir, hedef değil. Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu. Mutlu olmanın zamanı ise bugündür, yarın değil.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.