Arthur Schopenhauer Sözleri 
Sarışınlar, kara yağız ya da esmer kimselerden hoşlanır; fakat bu sonuncular evvelkileri nadiren tercih ederler. Bunun sebebi şudur: Sarı saç ve mavi göz, tür tipinden bir sapmadır ve tıpkı beyaz fare veya kır at gibi neredeyse bir anormallik oluşturur.
Resme tıklayarak bu kategoride farklı bir söze geçebilirsiniz

Sarışınlar, kara yağız ya da esmer kimselerden hoşlanır; fakat bu sonuncular evvelkileri nadiren tercih ederler. Bunun sebebi şudur: Sarı saç ve mavi göz, tür tipinden bir sapmadır ve tıpkı beyaz fare veya kır at gibi neredeyse bir anormallik oluşturur.


Yorum Yaz

"Arthur Schopenhauer - Sarışınlar, kara yağız ya da esmer kimselerden hoşlanır; fakat bu sonuncular evvelkileri nadiren tercih ederler. Bunun sebebi şudur: Sarı saç ve mavi göz, tür tipinden bir sapmadır ve tıpkı beyaz fare veya kır at gibi neredeyse bir anormallik oluşturur. " hakkında yaptığınız yorumlar da hakeret içeren yada onur kırıcı cümleler olmamalıdır. Lütfen sanata saygı çerçevesinde yorum yapınız. Diğer tüm sözlerde olduğu gibi "Arthur Schopenhauer - Sarışınlar, kara yağız ya da esmer kimselerden hoşlanır; fakat bu sonuncular evvelkileri nadiren tercih ederler. Bunun sebebi şudur: Sarı saç ve mavi göz, tür tipinden bir sapmadır ve tıpkı beyaz fare veya kır at gibi neredeyse bir anormallik oluşturur. " Sözlerine atılan hiçbir hakaret, küfür, argo içeren yorum kabul etmeyecektir. Göstermiş olduğunuz hassasiyetin tüm sözler için geçerli olduğunu unutmayınız.

captcha

Yapılan Yorumlar

Bu söze henüz yorum yapılmamış.

Diğer Arthur Schopenhauer Sözleri

  • Zevklerin binlercesi bir acıyı telafi edemez.

    Arthur Schopenhauer

  • Zekam bana değil dünyaya aittir.

    Arthur Schopenhauer

  • Yıkmak düzeltmekten, yalan söylemek ispatlamaktan daha kolaydır.

    Arthur Schopenhauer

  • Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız.

    Arthur Schopenhauer

  • Yazarlar; meteorlar, gezegenler ve sabit yıldızlar olarak sınıflandırılabilirler. Bir meteor bir an için çarpıcı bir etki yapar. Yukarıya bakar ve "Orada” diyerek bağırırsın ve ardından sonsuza dek görmezden gelirsin. Gezegenler ve gezgin yıldızlar daha uzun bir süre kalırlar. Genellikle sabit yıldızların ışığını yansıtırlar ve daha önceden tecrübe edilmemiş halleriyle hayrete düşürürler; ama bu sadece yakın olmalarındandır ve bulundukları yerdeki verimlilikleri çok uzun süreden beri devam etmekte değildir; hayır, verdikleri ışık sadece yansıtmakta olduklarıdır ve etki alanları sadece yörüngeleri ve çağdaşları arasındadır. Etkileri bir değişiklik ve bir hareket için ve ancak birkaç yıl anlatılacak bir dönem içindir. Sabit yıldızlar gökyüzündeki yerlerini sürekli olarak güvenle koruyanlardır; kendilerinden olan bir ışıkla parıldar, etkilerini bugün de dün olduğu gibi sürdürürler, genellikle çok yıllar öncesinden bu yana bu yeryüzündekilerce ışıkları görülebilmektedir.

    Arthur Schopenhauer

  • Yaşlılık yıllarında sürdürülen yaşam, bir trajedinin beşinci perdesini andırır. Kişi trajik bir sonun yaklaştığını bilir; ancak bunun ne olduğunu bilmez henüz.

    Arthur Schopenhauer

  • Yaşamın sonuna doğru durum tıpkı maskelerin çıkartıldığı bir maskeli balonun sonuna doğru olan bitene benzer, insan, yaşamı süresince temas halinde olduğu kişilerin aslında kim olduklarını görür şimdi. Çünkü karakterler gün ışığına çıkmış, eylemler meyvalarını vermiş, başarılar hak ettikleri değerlere kavuşmuş, bütün yanıltıcı imgeler de parçalanmıştır. Yani bütün bunlar için zaman gerekliydi.

    Arthur Schopenhauer

  • Yaşam ölümden alınan bir borç, uyku da bu borcun günlük faizi olarak görülmelidir.

    Arthur Schopenhauer

  • Yaşam kısadır ve gerçek; uzak başarılara çalışır ve uzun ömürlüdür: Bırakın gerçeği konuşalım.

    Arthur Schopenhauer

  • Yanlış bir görüşü geri almak onu savunmaktan daha çok kişilik gerektirir.

    Arthur Schopenhauer

Söz Arama

Sevilen Sözler

Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.